
2013-2015 yılları arasında Karadeniz'in en güzide şehirlerinden biri olan Giresun'u tanıtmak adına bağımsız yazarlarla başlattığımız Giresun Blog projemizle artık ilgilenemiyor olsak bile bu zamana kadar yazılmış olan birbirinden önemli yazıları sizlere arşivlemek istedik. Önemli bir kısmını da şehrimizin daha geniş kitlelerce tanıtımına destek olmak amacıyla Gezimingo seyahat sitesine aktardık. Dilerseniz birden fazla bağımsız yerel Giresunlular tarafından yönetilen sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip edebilirsiniz.
Kara Tren Çok Gecikti!

”Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınır da derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Gam dolar yüreğim, gözyaşım dinmez.”
Bu güzel türkünün sözlerini yazıma başlangıç çizgisi yapmamın nedeni, sadece türkü sevdiğimden değil. Bu yazımda yalnızca Giresun’u değil, Doğu Karadeniz’in tamamını ilgilendiren bir konuyu kalemim döndüğünce dile getirmek istedim. Aslında bir proje önerisi.
Doğu Karadeniz’in öteden beri hakkı olan, ama her defasında ötelenen itelenen bir hizmet. Bölge olarak bir türlü koparıp almayı beceremediğimiz, ana sütümüz kadar helalimiz olan ama çok geciken bir hak.
Yukarıdaki türkünün bendeki kısa ama değerli anısı ile açmak istiyorum konuyu…
Bir keresinde radyodan bu türküyü dinliyorduk babannemle. Bir ara sırf takılmak için demiştim ki: ”Babaanne hızlı tren geliyormuş Karadeniz’e.”
Babaannem: ”Yavaşını buldun da hızlısını mı arıyorsun andırın çocuğu?” diye cevaplamıştı. (Geçtiğimiz nisan ayında kaybettim onu, Allah’ın rahmeti üzerine olsun.) Satrançta beklenmedik bir durumda aniden mat olmuş oyuncu gibi hissetmiştim kendimi. Günümüzün kaba tabiriyle ”kapak” yapmıştı. Haklıydı kadın. Yavaşını görmedik ki hızlısı gelsin.
Yolun demirden olanı, Doğu Karadeniz’den hiç geçmedi. Hiç görmedik kara treni, el sallamadık. Çocukken kulağımızı raylara verip ”Aha geliyor…” diyerek heyecanlanmadık. Hiçbir Karadenizli çocuk, treni ”çuf çuf”tan öte koyamadı anılarına. Hiçbir sevgili el ele tutuşup yürüyemedi demirden yollarda, hiçbir Karadenizli anne, bir tren garında karşılayamadı askerlik dönüşü oğlunu.
Bu yüzdendir bölge dışına ilk çıkışımızda Samsun’a varıp, ilk gördüğümüz trene uzun uzun bakmamız!
Hangi hükümet olursa olsun; mutlaka demir ağlar nutuklarını seçim kürsülerine taşımıştır. ”Şu kadar demiryolu döşedik, şuradan aldık şuraya kadar uzattık, demiryoları ile dağları deldik, köprüler geçtik.” gibi, aslında öre öre değil de, ”öve öve” bitiremedikleri bu demir ağları bizler bölgemizde hiç görmedik. Türkiye’yi ”enine boyuna ören” ağların Doğu Karadeniz’le alıp veremediği nedir, hiçbir zaman bilemedik!
Düşünüyorum da, acaba vakt-i zamanında, ”Samsun’dan öteye ray döşenemez.” diyen bir kanun çıkarıldı da, bizim mi haberimiz yok! Neden her daim, şairin ”Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?” dizesindeki ”Kalan” biz olduk, oluyoruz? Ki memleketin en ücra köşelerinde bile demiryollar üzerinde trenler gıcırdayıp, zırlayabiliyorken. Neden?
(Samsun Tcdd)
Oysa, demiryoluna bölgenin kalkınması açısından en çok ihtiyacı olan bölge olduğumuz kanaatindeyim. Doğu Karadeniz’in çehresini yüzde yüz değiştirebilecek, büyük bir potansiyeli olmasına rağmen yerlerde sürünen turizmini ayağa kaldırıp canlandırabilecek, ekonomisini doğrudan veya dolaylı etkileyebilecek böylesi bir yatırımdan; bölgemizi uzat tutmuş, tutan, tutacak olan nedir?
Karadenizlilerin, devletine doğuştan razı oluşu mu? Maliyeti mi? Bölgenin böyle bir hizmete cevap veremeyip, zarar ettirebileceği düşüncesi mi? Gereksiz bulunması mı? Terör mü!? Nedir ne?
Konuyu sadece bir fikir veya gün ışığına taşınmak istenen bir öneri olarak kalmaması için, küçük bir araştırma yapıp irdeledim biraz.
Bakın örneğin; Konya – Sivas arasında 2017 yılında bitirilmesi planlanan bir YHT (yüksek hızlı tren) projesi var. Projenin hayata geçmesiyle 602 kilometrelik mevcut demiryolunun uzunluğu 405 kilometreye düşecekmiş. Yani mevcut bir demir yolu var, ama yüksek hızlı geçişler için bir yenisi yapılacak.
Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin arası günlük veya haftalık yolcu sayısının, Konya – Sivas arası günlük veya haftalık yolcu sayısını üçe, hatta beşe katlayabileceğini iddia ediyorum. Bu 6 ilimizin arasındaki yolcu gidiş gelişi, Ankara, İstanbul, İzmir gibi şehirlerimizi hesaba katmadığımızda, başka hiçbir bölgede yoktur. Örneğin; her gün otobüsler dolusu insan Giresun’dan Ordu’ya gider, Ordu’dan Giresun’a gelir. Trabzon’dan Rize’ye, Rize’den Artvin’e taşınır… İş gibi, okul gibi, sağlık gibi, akrabalık ilişkileri gibi birçok nedeni var. Bunun böyle olduğunu küçük bir fizibilite çalışması ortaya çıkarır ve herkesin gözüne sokar! Özellikle de, TCDD’nin bu potansiyeli görmesi gerekir. Konya’dan Sivas’a giden yolcu sayısı ile Samsun – Artvin arası taşınan yolcu sayısını mukayese ettiklerinde, ortaya çıkacak fark, Doğu Karadeniz’e koşarak YHT rayları döşemelerini gerektirecek kadar büyüktür normal şartlarda. Normal şartlarda diyorum, çünkü bu gibi projelerin normal şartlarda yapılmadığını düşünüyorum!
Üstelik, maliyeti büyük ölçüde düşürecek bir avantajımız da var. Mevcut Karadeniz sahil yolu güzergah olarak kullanıldığında; ne denizi doldurmak gerekir, ne dağları delip yeni tüneller açmak icap eder.
Basitçe bir araştırma ile kabaca değerlendirdiğimizde bile durum böyle iken, neden Konya’dan Sivas’a böylesi bir yatırım şak diye oluyor da, Samsun’dan Artvin’e olamıyor?
Yukarıda bu hizmetlerin normal şartlarda yapılmadığını düşündüğümü belirttim.
Normal şartlarda olsa idi, Konya’dan Sivas’a değil de, Samsun’dan Artvin’e olurdu. Çünkü Doğu Karadeniz’e çok daha gerekli ve potansiyel olarak çok daha kuvvetli. Yani, büyük bir beklenti ve gereksinime cevap verirken, aynı zamanda ülkemize de Konya- Sivas hattından daha fazlasını kazandırırız.
O halde, on yıllardır beklediğimiz trenin gecikmesindeki sorun tek yönlü değil. Buradan seçip Ankara’ya gönderdiğimiz vekillerimizin, bu hizmetleri söküp alıp şehirlerine götüren diğer vekiller kadar becerikli olması gerekir.
Böyle bir hizmeti, Doğayı Koruma Derneği getirecek değil sonuçta. Oy verip Ankara’ya yolcu ettiklerimiz koparıp getirecek buraya.
X partisinden veya Y partisinden hiç fark etmez, böylesi hizmetleri bizlere getirmek zorundadır. Çalışmayanı, terlemeyeni, yorulmayanı hangi partiden olursa olsun al aşağı etmesini bileceğiz. Sırf partizanca bir yaklaşımla bakıp süzersek olayları kaybedenlerden oluruz. On yıllarca daha bekleriz! Amerikalılar şöyle der; ”Devletini her zaman, hükümetini hak ettiği zaman sev.” Bu sözün doğruluğuna itirazı olan her kim, ziyandadır!
Bakın, 10. Kalkınma Planı adını verdikleri planda, 18 ilimiz hızlı tren çekirdek ağının içinde yer alıyor. Peki, bu çekirdek ağın içine Doğu Karadeniz illerini de aldırabilecek yaptırım kimin elinde ve becerisindedir?
Cevabınız ”Bölge milletvekilleri” ise, parti gözetmeksizin olumlu veya olumsuz konuşabilmeliyiz o halde. Kırmadan, incitmeden, adilce…
Herhangi bir okula adı verildiği için okulun açılışına koşarak gelenler, bu tür büyük projeleri söküp alma becerisini ve azmini göstersinler; adlarını okullara değil, dağlara vermeye hazırız! İşin bu yanını fazlaca uzatmak istemiyorum.
(Samsun Tcdd)
Kara tren çok gecikti, ama hızlı tren artık gecikmemeli. Doğu Karadeniz bunu hak ediyor.
Bu konuda yazmaya niyetlendiğimde amacım; böyle bir projeyi ileri sürerek kulakta bir aşinalık, bellekte bir iz bırakmaktı. Göle bir taş atıp suyu hafifçe bulandırmak, yüksek hızlı tren denen şeyi televizyonda izlemekle yetinmemiz gerektiğini hatırlamaktı. Umarım az da olsa kulakta cinas, bellekte bir iz kalır, hafifçe de olsa su bulanır.
Gelin; Samsun, Ordu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin olarak hakkımız olan bu hizmeti söke söke alalım. El ele verelim, omuz omuza duralım, birlikte duyuralım sesimizi. Her fırsatta ve her ortamda dillendirelim. Sosyal hesaplarımızda söz konusu edelim. Yazdıralım birilerinin aklına. Bir imza kampanyası ile ”bismillah” diyelim örneğin… Ne bileyim işte, yapalım bir şeyler… Böylesi bir proje Doğu Karadeniz’in öteden beri hakkı ve çok yakışacak Karadeniz’e.
Giresun Blog olarak bu konuda elimizden geleni yapacağımızdan şüpheniz olmasın.
Amaç, suyu bulandırmak; hedef, SAMSUN – ARTVİN HIZLI TREN PROJESİ!
6 Comments
Leave a Reply
2013-2015 yılları arasında Karadeniz'in en güzide şehirlerinden biri olan Giresun'u tanıtmak adına bağımsız yazarlarla başlattığımız Giresun Blog projemizle artık ilgilenemiyor olsak bile bu zamana kadar yazılmış olan birbirinden önemli yazıları sizlere arşivlemek istedik. Önemli bir kısmını da şehrimizin daha geniş kitlelerce tanıtımına destek olmak amacıyla Gezimingo seyahat sitesine aktardık. Dilerseniz birden fazla bağımsız yerel Giresunlular tarafından yönetilen sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip edebilirsiniz.
Ozellikle Giresunun neden geri birakilmak istendigi artik anlasiliyordur herhalde ve de Artvinin
Biz kucukken batlama uzerinde hatta bizim koyde maden ariyolardi aradilar aradilar sanki bulamamis gibi cekip gittiler artvin merkezin altinda da maden var diyolar hatta ikisinin ortak noktasi da altin!
Teroru doguya has diye ogrenmistik giresunda teror yasanir oldu
Artvinde de surekli olaylar olup duruyor terorle dusmanlikla alakasi olmayan bu iki il neden terorle anilir oldu
Bilerek geri birakildik biz … dogunun da vakti zamaninda ortak kaderi buymus demek ki… hatta kiyamet alametidir firatta cikacak bir altin dagi icin cikacak savasa siz katilmayin der peygamberimiz
Vs.vs.
Iste o samsundan ote demiryolu olmaz kanunu bize dayatilan bi algidir istemeyelim diye……
Emeğine sağlık üstad, fakat çok uzun yazmışsın. Kalemi fazla döndermişsin. Tren Karadeniz’in hakkı, tarım, sanayi ve turizm ulaşım ile birlikte gelişir. Maslesef ulaşım olmayan bir memleket geri kalır ve Giresun’umuz potansiyeli olmasına rağmen Karadeniz’im en fakir bölgesi.
Evet ,benimde yillardir niye bizim karadenizde tren yok diye sormusturum,olsa ne kadar da faydali olurdu,bunu orada yasayanlar cok iyi bilir,ayrica o manzarada yapilacak yolculuk extra turist bile getirirdi ama ben bu iste bir kasit oldugu düsüncesindeyim her nekadar oranin milletvekilleride birsey yapmadilarsa da Devlet yani memleketi yönetenler en azindan birseyler yaparlardi ama olmadi ,olmuyor ve bu zihniyet ilede olamycak gibi görünüyor.o bölgeden Cumhurbaskanlari .basabakanlarda cikmasina ragmen olmuyor,sanku bir güc varki oraya bunu istemiyor!!!!!
Zor be DOKA daki projelerden haberi bile yoktur bizim vekillerin. Umut herseyin ilacidir. Insallah
Konuyu biraz özetleyerek yazsanız iyi olurdu ,çok uzun sanmıyorum ben dahil olmak üzere 10 kişi okumuştur . Sonuna kadar haklıyız sadece duyarsızız karadenizli olarak, Alm slm
Eyvallah, böyle bir proje bölgenin güzelliklerinin tanıtımı açısından da çok faydalı olacaktır.