2013-2015 yılları arasında Karadeniz'in en güzide şehirlerinden biri olan Giresun'u tanıtmak adına bağımsız yazarlarla başlattığımız Giresun Blog projemizle artık ilgilenemiyor olsak bile bu zamana kadar yazılmış olan birbirinden önemli yazıları sizlere arşivlemek istedik. Önemli bir kısmını da şehrimizin daha geniş kitlelerce tanıtımına destek olmak amacıyla Gezimingo seyahat sitesine aktardık. Dilerseniz birden fazla bağımsız yerel Giresunlular tarafından yönetilen sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip edebilirsiniz.
Karadeniz’de Giresunlu, Giresun’da Alucralı olmak

Alucra 6-7 bin yerel nüfuslu küçük bir ilçe. Giresun’a 150km, Gümüşhane’ye 147km, Erzincan’a 148km uzaklıkta olup Kelkit Vadisi içerisinde konumlanır ki bu üç ile de nerdeyse eşit uzaklıkta yer almıştır. Alucra-Şebinkarahisar-Dereli-Giresun istikameti yolların bozukluğundan dolayı ilçeye merkezden ulaşım yaklaşık 3 saat sürmektedir. Giresun’dan karayolu ile minübüs seferleri yapılmaktadır. Tarihi geçmişinin Hititlere uzandığını bilmekle beraber tarihi kalıntıları mevcuttur, birçok tarihi kilise, köprü ve bunun gibi tarihi mimari mevcuttur. Orta Asya’dan gelen Kıpçak, Peçenek Türkleri, Oğuzlar ve Türkmenler bölgeye yerleşmiş oldukları bilinmekte. 1876’da Şebinkarahisar’a bağlı bir ilçeyken, 1933’te Şebinkarahisar’ın da ilçe olmasıyla Giresun’a bağlanmıştır.
Giresun’un ilçesi ancak daha çok İç Anadolu kültürü ve yaşam tarzı hakim. Suyu sert insanı mert Alucram. Caddesinde gezerken yabancı göremeyeceğin (öğrenciler hariç), herkesin birbirini tanıdığı, saydığı, sevdiği, Cumartesi günleri köylerimizin de katılımı ile kalabalık olan sakin bir kasaba. Kendi başına birşeyler yapmaya çalışan Alucra insanı, hiçkimseden yardım beklemeden kendine has asil genlerinin getirdiği delikanlılıkla çalışıp didinen ama yerinde sayan bir yer. Sevecen insanların yaşamın en zor anını yaşadığı yerdir burası.
Yazları yağmurlu gün sayısı çok az, güneşli ve gündüz sıcak akşam ve gece serin geçer Alucra’da. Yazları kurak geçtiğinden derelerimiz kuruma noktasına kadar gelir. Bu yağışların düzensizliğine bağlanabilir. Derelerimizi besleyen en önemli kaynak Gavur dağlarıdır. İklim olarak 1400m rakımda olması bizlere İç Anadolu iklimini hatırlatır. Kışları benim zamanımda tamamen karlı ve derinizi çatlatacak, kasıp kavuracak bir soğuğu vardır. Çetin geçer Alucra’da kış.
Doğal giysi olarak çam ormanları görülür. Fındık çok nadirdir. Ticari değeri yoktur.Kavak ağaçlarını sık görürsünüz. Yerli halkımız patates, pancar, fasulye ve kara lahana tarımını kendi çaplarında yaparlar. Yaylacılık önemlidir. Eskiden hayvancılık için yaylalar kullanılırken şimdi temiz hava almak ve eğlenmek için kullanılır oldu.
Alucra’lı hal böyle olunca memleketini terkedip gurbete gitmek zorunda kalmış ve nüfusu büyük şehir ve sahil şehirlerine göç etmiştir. Türkiye’nin en çok göç veren yerlerinden biri diyebiliriz. Bunlar arasında İstanbul başı çeker. Çoğu sahil ilimizde -Ordu, Samsun gibi- mert insanlarımıza rastlarsınız.
Tüm bunlara karşın yazları yapılan şenliklerde göç eden nüfus Alucra’ya tatile geri dönüp bir nevi yaylasını yapmış olur. Her köyün kendine has şenliği, Alucra’nın ekin şenlikleri, gezileri; bu şenliklerde piknikler, yöresel sanatçılar eşliğinde neşeli geçer o tertemiz ve cam gibi havasında.
Eğitim alanında Alucra Turan Bulutçu MYO bulunur.
Alucra’yı ziyarete gelirseniz; kamışlı kilisesi, gelinkaya, ikizler tepesi, kızlar kalesi, sivri tepesini görün, Alucra belediye çeşmesinden su için. Doruklarda piknik yapın. Sık sık çeşmeler mevcuttur. İçme suyu boldur.
Uçsuz bucaksız yaylaları, ısırgan otları, pancarları ile şirin bir kasabadır.İsmini de Aluç’tan almıştır. Aluç, yabani bir meyvedir.
Gelmeniz, görmeniz, muhabbetimize katılmanız dileğiyle
6 Comments
Leave a Reply
2013-2015 yılları arasında Karadeniz'in en güzide şehirlerinden biri olan Giresun'u tanıtmak adına bağımsız yazarlarla başlattığımız Giresun Blog projemizle artık ilgilenemiyor olsak bile bu zamana kadar yazılmış olan birbirinden önemli yazıları sizlere arşivlemek istedik. Önemli bir kısmını da şehrimizin daha geniş kitlelerce tanıtımına destek olmak amacıyla Gezimingo seyahat sitesine aktardık. Dilerseniz birden fazla bağımsız yerel Giresunlular tarafından yönetilen sosyal medya hesaplarımızdan bizi takip edebilirsiniz.
ALUCRA DEMEK AYRICALIKLIDIR HAVASI SERT İNSANLARI MERT ÇÜNKİ ALUCRA KIŞIN YOLU AÇILMAYAN BİR İLÇEDİR YAYLALARI HAVASI TEMİZ SULARI BERRAK BUZ GİBİ BEN DEMİRÖZÜ KÖYÜNDEN SARIHÜSEYİN OĞULLARINDAN HÜSEYİN SARIYAR’IN OĞLU 1951 DOĞUMLU MUSTAFA SARIYAR
ALUCRA DEMEK AYRICALIKLIDIR HAVASI SERT İNSANLARI MERT ÇÜNKİ ALUCRA KIŞIN YOLU AÇILMAYAN BİR İLÇEDİR YAYLALARI HAVASI TEMİZ SULARI BERRAK BUZ GİBİ BEN DEMİRÖZÜ KÖYÜNDEN SARIHÜSEYİN OĞULLARINDAN HÜSEYİN SARIYAR’IN OĞLU 1951 DOĞUMLU MUSTAFA SARIYAR
Çok güzel alucra şarkısıda var nurettin bay’ın
Çok güzel memleket güzel bir yazı olmuş teşekkürler
elinize ve emeğinize sağlık, tanıtım ve bilgilendirme açısından güzel bir çalışma olmuş. yalnız, ilk paragrafta yazım veya bilgi hatası var 1976 yerine 1876 olmalı. saygılar
merhaba elinize ve emeğinize sağlık, tanıtım ve bilgilendirme açısından güzel bir çalışma olmuş. yalnız bir yerde bilgi veya yazım hatası var ilk paragraftaki tarih 1876 olmalı 1976 yazılmış.. saygılar